İşitme kaybı, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde yaşayan gençler arasında adeta bir salgın gibi yayılıyor. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre 12-35 yaş arasındaki 1.1 milyar kişi, kulak sağlığını tehdit edecek derecede yüksek sesle müzik dinliyor. Daha da kötüsü, bu kişilerin çoğu riskin farkında değil. İşitme kaybı yaşayanlar da bunu yeteri kadar erken farkedemiyor. Peki Kulaklık zararlı mı? Kulaklarımızı nasıl koruyalım?
Akıllı telefonlar sayesinde müzik kaynaklarına kolayca ulaşıyoruz. Hemen her telefon kutusundan da bir kulaklık çıkıyor. Son zamanlarda artan işitme kaybı vakaları ile, akıllı telefon, MP3 çalar ve diğer müzik çalabilen cihazlara daha kolay erişilebilmesinin kesinlikle bir bağlantısı mevcut. Hemen her gencin kulağında eskiye göre çok daha fazla kulaklık var. Sonuç olarak, işitme kaybı vakalarının ortalama olarak ilk görülme yaşı gittikçe düşüyor.
Kulaklık zararlı mı? Kulaklarımızı nasıl koruyalım?
Müzik dinlemekten vazgeçmek istemiyor, ama kulak sağlığınıza da önem veriyorsanız, şu basit tedbirleri almanızda fayda var;
Uygun kulaklık kullanın
Gelişmiş ülkelerde (bence ülkemizde de) 18-34 yaş grubunda akıllı telefona sahip olma oranı %80’lerin üzerinde seyrediyor. İnanılmaz sayıda telefon. Sorun bu telefonlar ile gelen kulaklıklarda. Çevre sesini kesme ve tam kulağa oturma özelliği olmayan bu kulaklıklar, müzik dinleyenlerin sesi gereğinden fazla açmasına yol açıyorlar.
Yukarıda bahsedilen sebep ile, kulağınıza uyan kulaklık almalısınız. Böylece dış sesin de önüne geçilir. Kulaklık için “standart boy” diye bir şey söz konusu olmamalı, herkesin kulak yapısı farklı. Zaten o yüzden kaliteli bazı kulaklık markaları kulağın içine takılan parça kılıfı için değişik boyda alternatifler sunuyorlar. Uygun boyutta da olsa, kulağın çok içine sokmamaya da dikkat edilmeli.
Mümkün olduğunda kulağı kaplayan tür kulaklıklar da tercih edilebilir. Kulaklarınızı tamamen kapatırsanız, dış sesleri de izole etmiş olursunuz.
Kulaklarınızı zaman zaman dinlendirin
Dünya Sağlık Örgütü, özellikle gençlerin kulaklık ile müzik dinlemelerini günde bir saat ile sınırlamalarını tavsiye ediyor. Örneğin 80 dB ses yüksekliğine 1 saatten fazla maruz kalınmamalı ve kulaklara dinlenme payı bırakılmalı. Referans vermek gerekirse, 80 dB, yoğun şehir trafiğinin gürültüsü ya da çöp kamyonunun çöp toplamada yaptığı gürültü kadar bir şey. Sesi açarken bu da aklınızda bulunsun.
80 dB’in üzerine çıkmak ise hiç tavsiye edilmez.
Akıllı telefonlarınızın sesini sınırlayın
Aslında akıllı telefonlarınızın bunu otomatik yapıyor olması lazım. Belli bir düzeyin üzerindeki sesleri sınırlamalılar. Yapanlar var ve artıyor ama hala kulağınızı sağır edecek kadar ses çıkaranlar da piyasada.
iPhone’da ses düzeyinin maksimumun 2/3’ünden fazla açılmaması öneriliyor. Bu düzey bile biraz yüksek.
2013 yılında Avrupa Birliği müzik çalan tüm kişisel cihazların sesinin 85 dB’den yüksek olamayacağına karar verdi. Bu ses seviyesi aşılacak ise, cihaz kullanıcıya bir uyarı vermek zorunda.
Diğer ülkelerde ve bizde de böyle bir kısıtlama yok. Yine de pekçok Android telefon bu uyarıyı veriyor. iPhone’da da ayarlara girip maksimum ses seviyesini ayarlayabiliyorsunuz. Tüm telefonlarda bu özelliğin olması şart bence.
Kulak tıkacı edinin
Kulaklık kullanmadığınız zamanlarda da kulağınıza zarar verebilecek ses düzeylerine maruz kalabilirsiniz. Konserler, yüksek ses ile müzik çalınan kapalı mekanlar, spor karşılaşmaları, inşaat alanları gibi yerlerde bu basit önlem ile kulaklarınızı koruyabilirsiniz.
Kulaklarınızı kontrol ettirin
Yetişkin bir insan 5 ile 10 yıl aralar ile işitme testi yaptırmalıdır. Kulaklarınız ile ilgili bir sorun hissediyorsanız, kontrolü daha da sık yaptırın. Bir sorun hissettiğinizde iyice kötüleşene kadar beklerseniz, geri dönüş de o kadar zor olacaktır.